29 Aralık 2010 Çarşamba
28 Aralık 2010 Salı
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gezilecek yerler
Tarihi milattan 7000 yıl önceye, Yontma Taş Devri’ne kadar uzanan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, çok renkli bir kültürel mozaiğe de ev sahipliği yapıyor. Güneydoğu Anadolu’da Mezopotamya Ovaları’na doğru akan Fırat ve Dicle nehirleri çevresinde Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Şanlıurfa ve Gaziantep gibi bölgenin önemli kentleri bulunuyor. 5 kilometre uzunluğuyla Diyarbakır Surları bazalt taşından yapılmış, ülkemizin en uzun surları. Mardin, geleneksel estetik mimarisini koruyan, mutlaka görülmesi gereken sayılı kentlerden biri.
Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan topraklarda, üç din dünyasının paylaşamadığı İbrahim Peygamber yaşamış. Mezopotamya’nın önemli bir tarih ve kültür merkezi olan Harran’da, en eski İslam üniversitelerinin harabelerini arkeolojik kalıntılar arasında görmek mümkün.
Şanlıurfa ve Harran, dini inanışlara göre Nuh soyundan gelen ve dünyadaki büyük dinlerin babası olan İbrahim peygamberin yaşadığı kutsal yerler.
Gaziantep, Güneydoğu Anadolu'nun en önemli sanayi ve tarım yöresi. Gaziantep'e kadar gelmişken ünlü kebaplarından, lahmacunundan, baklavasından ve ilginç bir sentez olan Gaziantep mutfağına ait yemeklerden yemeden, yakınlarınız için bir kaç paket Antep fıstığı almadan ayrılacağınızı sanmıyoruz.
Zeugma ve Hasankeyf Güneydoğu’ya giden bir gezginin uğramadan, görüp de etkilenmeden edemeyeceği yerler. GAP projesi kapsamındaki su tutulmalarına kurban olacak bu iki antik kent sizde farklı duygular uyandıracak. Gaziantep, Nizip İlçesi'nin 10 km. doğusundaki Belkıs Köyü'nde, Fırat Irmağı kıyısında, Zeugma Antik Kenti bulunuyor. Tarih öncesi çağlardan beri kesintisiz yerleşime sahne olan bu antik kent, Fırat Irmağı'nın en kolay geçit verdiği iki noktadan birisinde yer alıyor. Zaten "Zeugma" adı da "köprübaşı" veya "geçit yeri" anlamını taşıyor. Günümüzde kentin üzeri 3-4 metrelik toprakla kaplı. Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olan antik kentin 1/3'ü, su tutulması nedeniyle Birecik Barajı göl alanı altında kalacak...
M.S. 2. yüzyılda en görkemli günlerini yaşayan Zeugma, Roma İmparatorluğu'nun en büyük dört kentinden biriydi. IV.Lejyon bölgesi karargahının burada bulunması nedeniyle yüksek rütbeli subayların ikamet ettiği, stratejik avantajları nedeniyle zengin tüccarların yaşadığı Zeugma gerçekten de önemli bir kentti. Ne var ki daha sonraları savaşlar ve doğal afetlerle bu görkemli kent yok oldu ve kalıntıları da toprak altında kaldı.
GAP
GAP, ülkemizin görece az gelişmiş bölgelerinden birisi olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 9 ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) uygulanmakta olan, çok sektörlü entegre bir bölgesel kalkınma projesi. Entegre niteliğiyle Proje, sadece barajlar, hidro-elektrik santralleri, sulama yapıları gibi fiziksel yatırımlarla sınırlı kalmayıp, bunların yanında ve birbiriyle eşgüdüm içinde tarımsal gelişme, sanayi, kentsel ve kırsal altyapı, haberleşme, eğitim, sağlık, kültür, turizm ve diğer sosyal hizmetler gibi sosyo-ekonomik sektörlerin geliştirilmesine yönelik yatırım ve etkinlikleri de içeriyor.
Adıyaman'ın kuzeydoğusunda, Nemrut Dağı'nda Kommagene Kralı I. Antiokhos için yaptırılan Anıt-Mezar yer alıyor. Nemrut Dağındaki anıt-mezarın doğu ve batısında tören terasları ve bu teraslarda da dev tanrı heykeller mevcut. Nemrut Dağını görebilmenin en ideal zamanı gün batımı... Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekici. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağı’na tırmanıyor. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biri. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor.
Mardin’de Süryani manastırlarına uzanıp, Midyat’taki evlerin muhteşem taş işçiliğine tanık olurken, Mardin çarşısında telkari ustalarının hünerindeki inceliğe şaşıracaksınız. Nemrut’ta gün doğuşunu izleyip, devasa heykeller arasında tanrılar katına yükseldiğinizi hissederken, Hasankeyf’te tarih sulara mı gömülecek diye kederleneceksiniz, Urfa’da ilk İslam üniversitesinin izlerini hayretle izlerken, sıra gecelerindeki müzik dostluğu sizi de sarmalayacak. Ağrı’yı, Van’ı, Van Gölü’nü, Akdamar, Çarpanak Adası’nı, adanın hüzünlü efsanesini, yamaç paraşütünden, su kayağına, raftingden trekkinge kadar alternatif sporların tadını çıkarıp, bölgenin muhteşem lezzetteki damak tadına bir kez daha hayran kalacaksınız.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Nemrut’u, Hasankeyf’i ve Mardin evlerini görmeden, Urfa’da çiğ köfte ve lahmacun yemeden, Halil-ür Rahman Gölü’nde balıklara ekmek atmadan dönmeyin.
Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan topraklarda, üç din dünyasının paylaşamadığı İbrahim Peygamber yaşamış. Mezopotamya’nın önemli bir tarih ve kültür merkezi olan Harran’da, en eski İslam üniversitelerinin harabelerini arkeolojik kalıntılar arasında görmek mümkün.
Şanlıurfa ve Harran, dini inanışlara göre Nuh soyundan gelen ve dünyadaki büyük dinlerin babası olan İbrahim peygamberin yaşadığı kutsal yerler.
Gaziantep, Güneydoğu Anadolu'nun en önemli sanayi ve tarım yöresi. Gaziantep'e kadar gelmişken ünlü kebaplarından, lahmacunundan, baklavasından ve ilginç bir sentez olan Gaziantep mutfağına ait yemeklerden yemeden, yakınlarınız için bir kaç paket Antep fıstığı almadan ayrılacağınızı sanmıyoruz.
Zeugma ve Hasankeyf Güneydoğu’ya giden bir gezginin uğramadan, görüp de etkilenmeden edemeyeceği yerler. GAP projesi kapsamındaki su tutulmalarına kurban olacak bu iki antik kent sizde farklı duygular uyandıracak. Gaziantep, Nizip İlçesi'nin 10 km. doğusundaki Belkıs Köyü'nde, Fırat Irmağı kıyısında, Zeugma Antik Kenti bulunuyor. Tarih öncesi çağlardan beri kesintisiz yerleşime sahne olan bu antik kent, Fırat Irmağı'nın en kolay geçit verdiği iki noktadan birisinde yer alıyor. Zaten "Zeugma" adı da "köprübaşı" veya "geçit yeri" anlamını taşıyor. Günümüzde kentin üzeri 3-4 metrelik toprakla kaplı. Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olan antik kentin 1/3'ü, su tutulması nedeniyle Birecik Barajı göl alanı altında kalacak...
M.S. 2. yüzyılda en görkemli günlerini yaşayan Zeugma, Roma İmparatorluğu'nun en büyük dört kentinden biriydi. IV.Lejyon bölgesi karargahının burada bulunması nedeniyle yüksek rütbeli subayların ikamet ettiği, stratejik avantajları nedeniyle zengin tüccarların yaşadığı Zeugma gerçekten de önemli bir kentti. Ne var ki daha sonraları savaşlar ve doğal afetlerle bu görkemli kent yok oldu ve kalıntıları da toprak altında kaldı.
GAP
GAP, ülkemizin görece az gelişmiş bölgelerinden birisi olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 9 ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) uygulanmakta olan, çok sektörlü entegre bir bölgesel kalkınma projesi. Entegre niteliğiyle Proje, sadece barajlar, hidro-elektrik santralleri, sulama yapıları gibi fiziksel yatırımlarla sınırlı kalmayıp, bunların yanında ve birbiriyle eşgüdüm içinde tarımsal gelişme, sanayi, kentsel ve kırsal altyapı, haberleşme, eğitim, sağlık, kültür, turizm ve diğer sosyal hizmetler gibi sosyo-ekonomik sektörlerin geliştirilmesine yönelik yatırım ve etkinlikleri de içeriyor.
Adıyaman'ın kuzeydoğusunda, Nemrut Dağı'nda Kommagene Kralı I. Antiokhos için yaptırılan Anıt-Mezar yer alıyor. Nemrut Dağındaki anıt-mezarın doğu ve batısında tören terasları ve bu teraslarda da dev tanrı heykeller mevcut. Nemrut Dağını görebilmenin en ideal zamanı gün batımı... Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekici. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağı’na tırmanıyor. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biri. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor.
Mardin’de Süryani manastırlarına uzanıp, Midyat’taki evlerin muhteşem taş işçiliğine tanık olurken, Mardin çarşısında telkari ustalarının hünerindeki inceliğe şaşıracaksınız. Nemrut’ta gün doğuşunu izleyip, devasa heykeller arasında tanrılar katına yükseldiğinizi hissederken, Hasankeyf’te tarih sulara mı gömülecek diye kederleneceksiniz, Urfa’da ilk İslam üniversitesinin izlerini hayretle izlerken, sıra gecelerindeki müzik dostluğu sizi de sarmalayacak. Ağrı’yı, Van’ı, Van Gölü’nü, Akdamar, Çarpanak Adası’nı, adanın hüzünlü efsanesini, yamaç paraşütünden, su kayağına, raftingden trekkinge kadar alternatif sporların tadını çıkarıp, bölgenin muhteşem lezzetteki damak tadına bir kez daha hayran kalacaksınız.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Nemrut’u, Hasankeyf’i ve Mardin evlerini görmeden, Urfa’da çiğ köfte ve lahmacun yemeden, Halil-ür Rahman Gölü’nde balıklara ekmek atmadan dönmeyin.
GÜNEY DOĞU'nun GÖLLERİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde doğal oluşumlu göl yoktur. Ancak Fırat ve Dicle üzerinde kurulmuş baraj gölleri bulunmaktadır. Bölgenin ve ülkenin en büyük baraj gölü olan Atatürk Barajı bu bölge sınırları içindedir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Gölleri:
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Gölleri:
- Keban Baraj Gölü (Elazığ)
- Karakaya Baraj Gölü (Malatya-Elazığ)
- Atatürk Baraj Gölü (Adıyaman-Şanlıurfa)
- Birecik Baraj Gölü (Birecik)
- Karkamış Baraj Gölü(Kargamış)
- Ilısu Baraj Gölü
MARDİN
Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir. Mardin'de, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır. Mardin, İpek Yolu güzergahında olup, 5 han ve kervansaray mevcuttur.
M.Ö.4500' den başlayarak klasik anlamda yerleşim, gören Mardin, Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı Dönemi'ne ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.
Mardin İl Trafik No: 47
Yüzölçümü: 8.891 km²
Nüfus:705.098(2000)
Mardin'in Tarihçesi
Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezopotamya bölgesinde, tarih boyunca pek çok medeniyet yerleşmiştir. Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biridir.M.Ö.4500' den başlayarak klasik anlamda yerleşim, gören Mardin, Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı Dönemi'ne ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.
Mardin İl Trafik No: 47
Yüzölçümü: 8.891 km²
Nüfus:705.098(2000)
KİLİS
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir sınır Şehri olan Kilis, tarihi höyükleri, kaleleri camileri ve kebapları ile görülmesi gereken bir ildir.
Kilis İl Trafik No: 79
Yüzölçümü: 1.243 km²
Nüfus: İlçe 114.724 (2000)
Kilis'in Tarihçesi
Orta Tunç Çağı'na kadar uzanan eski bir yerleşim merkezi olan Kilis ve Çevresine Hurriler, Mintanni, Asur, Hitit, Pers, Makedonya, Roma ve Osmanlılar hakim olmuşlardır. Kilis 1995 yılında il olmuştur.Kilis İl Trafik No: 79
Yüzölçümü: 1.243 km²
Nüfus: İlçe 114.724 (2000)
Orta fırat bölümü - Dicle bölümü -Bitki örtüsü -Ekonomi -Sanayi -Yeraltı zenginlikleri
ORTA FIRAT BÖLÜMÜ
Bu bölümde Akdeniz iklimi görülür. Bölgenin içlerine doğru iklim karasallaşır. Kış sıcaklık ortalaması, Dicle Bölümü'ne göre daha yüksektir. Bölümün kış sıcaklık ortalaması 0 °C'nin altına pek düşmez. Yağış en fazla kış mevsiminde görülür. Yıllık yağış tutarı 700 mm dir. Yaz aylarında yağışların azalması ve sıcaklığın yüksek olması kuraklığı arttırmıştır. İç kesimlerde karasal iklim görülür..
Bu bölümde Akdeniz iklimi görülür. Bölgenin içlerine doğru iklim karasallaşır. Kış sıcaklık ortalaması, Dicle Bölümü'ne göre daha yüksektir. Bölümün kış sıcaklık ortalaması 0 °C'nin altına pek düşmez. Yağış en fazla kış mevsiminde görülür. Yıllık yağış tutarı 700 mm dir. Yaz aylarında yağışların azalması ve sıcaklığın yüksek olması kuraklığı arttırmıştır. İç kesimlerde karasal iklim görülür..
Dicle Bölümü
Dicle Bölümü'nde karasal iklim etkilidir. Bölümde yazlar çok sıcak ve kurak, kışlar ise soğuktur. Bölümün yüksek kesimlerinde kar yağışları görülür. Kış mevsiminde sıcaklık 0 °C nin altına düşer. Bölümdeki yıllık yağış miktarı 500-600 mm' dir.Son zamanlarda özellikle Diyarbakır çevrelerinde ekonomik anlamda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.Bitki örtüsü
Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İç Anadolu bozkırlarına göre çok fakirdir. Bölgede antropojen bozkırlarda geniş yer kaplamaktadır. Ormanların en az olarak kapladığı bölge olan Güneydoğu Anadolu`da mevcut ormanların büyük bölümüde tahrip edilmiştir.Ekonomi
Coğrafi yönden GAP'ın (Güneydoğu Anadolu Projesi) giriş kapısı, sanayisi ve ticari hacmi ile de GAP kalkınmasında temel teşkil eden Gaziantep ekonomik yönden çevresindeki 17 ili etkisi altında tutmaktadır.Sanayi
Büyük çoğunluğu Gaziantep bölgesindedir.Gaziantep bölgesinde Tekstil,halı,makine,kuruyemiş,sentetik dokuma ve birçok sektör burada gelişmiştir.Pamuk ve elyaf ipliği üretiminde dünya 1.sidir.Halı üretiminde de dünya 1.sidir.Türkiyede ilk 500 e giren 15 e yakın sanayi kuruluşu vardır ve birçok yerli holding bugün türkiye piyasasında söz sahibidir.Yeraltı zenginlikleri
Bölge yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin sayılabilir. fosfat ve linyitin yanında bölgede petrol de çıkarılır. Batman, Diyarbakır ve Kahta'da Türkiye'nin önemli petrol yatakları bulunur ve Batman rafinerisinin işlediği petrol bölgeden sağlanır16 Aralık 2010 Perşembe
14 Aralık 2010 Salı
ŞANLIURFA
Şanlıurfa, tarihi geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan, Hz. İbrahim'in doğduğu, Hz. Eyyüb'ün yaşadığı, Hz. İsa tarafından kutsanan kent adeta bir müze şehir görünümündedir. Harran'ı gezerken 4000 yıl öncesinin solunduğunu hissetmemek, Atatürk Barajının suladığı Harran Ovası'nda ise yaratılan bolluk ve bereketi gözlemlememek mümkün değildir.
Bölge, Arami, Part, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Selahattin Eyyubi, Moğol, Memlük ve Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.
Şanlıurfa İl Trafik No: 63
Yüzölçümü: 18.584 km²
Nüfus: 1.443.422 (2000)
Şanlıurfa'nın Tarihçesi
Şanlıurfa tarihinin Paleolotik çağa kadar uzandığı tespit olunmuştur. Kazılarda Neolitik çağ Kalkolitik çağ ve İlk Tunç çağına ait çok sayıda değerli eserler ele geçirilmiştir.Bölge, Arami, Part, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Selahattin Eyyubi, Moğol, Memlük ve Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.
Şanlıurfa İl Trafik No: 63
Yüzölçümü: 18.584 km²
Nüfus: 1.443.422 (2000)
DİYARBAKIR
Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsüyle görülmesi gereken bir ildir.
Diyarbakır İl Trafik No: 21
Yüzölçümü: 15.355 km²
Nüfus: 1.362.708 (2000)
Diyarbakır'ın Tarihçesi
Diyarbakır tarihinin, önceleri M.Ö.3000 yılına kadar uzandığı bilinirken, son zamanlarda Çayönü kazıları ile yapılan araştırmalar sonucunda uygarlık geçmişinin M.Ö.7500 yıllarına kadar uzandığı belirlenmiştir. Diyarbakır ve çevresinde Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüştür.Diyarbakır İl Trafik No: 21
Yüzölçümü: 15.355 km²
Nüfus: 1.362.708 (2000)
ADIYAMAN
Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir. Adıyaman, dünyanın 8. harikası olarak anılan Nemrut Dağı eserleri, Kommagene uygarlığının kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı, Çamgazi barajı, kış kampı organizasyonu, dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile öne çıkan bir kenttir.
Adıyaman İl Trafik No: 02
Yüzölçümü: 7.614 km²
Nüfus: 623.811 (2000)
Adıyaman'ın Tarihçesi
Adıyaman yöresinde Hititliler, Asurlular, Hurriler, Frigler, Persler, Makedonlar, Kommageneliler, Romalılar ve Bizanslılar yaşamıştır. Şehri 8. yüzyılda Emevi komutanlarından Masur İbni Caneve kurmuştur. Daha sonra Abbasiler, Eyyübiler, Selçuklular, Memlüklular ve Osmanlı egemenliğine girmiştir.1923 yılında Malatya iline bağlı ilçe olan Adıyaman 1954 yılında il olmuştur.Adıyaman İl Trafik No: 02
Yüzölçümü: 7.614 km²
Nüfus: 623.811 (2000)
4 Aralık 2010 Cumartesi
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Tarım ve hayvancılık
Bölge ekonomisi Gaziantep dışında tarım ve hayvancılığa dayanır. Geniş düzlüklerin olması bölgede tarım için büyük bir avantaj iken, yaz kuraklığının şiddetli olması üretimi olumsuz etki en çok ihtiyaç duyan bölge lös adı verilen çok verimli topraklar bulunur.Bölgenin Dünyada en bilinen tarım ürünü antepfıstığıdır.
Türkiye'de en çok yetişir. Ayrıca buğday, pamuk, keten, susam, nohut, zeytin, incir,karpuz,kırmızı mercimekte yetiştirilir. Bölgede ağırlıklı olarak küçükbaş hayvancılık yapılır. Çok az miktarda sığır da vardır.Ayrıca hayvancılığa dayalı olarak Diyarbakır'da Türkiye'de bir ilk olan Organize Hayvancılık Bölgesi kurulmaktadır
Bölge ekonomisi Gaziantep dışında tarım ve hayvancılığa dayanır. Geniş düzlüklerin olması bölgede tarım için büyük bir avantaj iken, yaz kuraklığının şiddetli olması üretimi olumsuz etki en çok ihtiyaç duyan bölge lös adı verilen çok verimli topraklar bulunur.Bölgenin Dünyada en bilinen tarım ürünü antepfıstığıdır.
Türkiye'de en çok yetişir. Ayrıca buğday, pamuk, keten, susam, nohut, zeytin, incir,karpuz,kırmızı mercimekte yetiştirilir. Bölgede ağırlıklı olarak küçükbaş hayvancılık yapılır. Çok az miktarda sığır da vardır.Ayrıca hayvancılığa dayalı olarak Diyarbakır'da Türkiye'de bir ilk olan Organize Hayvancılık Bölgesi kurulmaktadır
3 Aralık 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)